Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı programında, “84 milyon nüfuslu koca Türkiye Cumhuriyeti, şirketlere teslim olmuş, lobilere teslim olmuş ve dışa bağımlılığa teslim olmuş bir durumda. Onun için öncelikle biz kamunun rolünü artıracağız. Kamunun orada kaybedilen rolünü tekrar inşa edeceğiz” dedi.
Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı, 4. Belediyeler Buluşması kapsamında, “İklim Nötr Şehirler Hedefinde Adil Geçiş” başlığıyla bugün Muğla’nın Bodrum ilçesinde bir toplantı düzenlendi. Programda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, programa öncülük eden belediye başkanlarını kutladı ve “Türkiye’de bu işe el atmış, mücadele etmiş ve ‘Biz bu işi yaparız’ deyip örnekler, çözümler ve sonuçları ortaya koymuş belediye başkanlarımız” dedi. Akın, şöyle konuştu:
“‘MIŞ’ GİBİ YAPAN İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ: Kendilerinden ve ekiplerinden çok bilgileniyoruz ve geleceğin Türkiye’sini inşallah bu bilgiden, birikimlerden ve yerel yönetimlerin yaptığı büyük başarılardan istifade ederek inşa edeceğiz, ‘nasıl yaptık, ne yapacağız’ diyerek. Bazı küçük belediyelerimizde küçük işler, bazı büyük belediyelerimizde büyük işler yapılıyor ama bu işte hepsi büyük bir örnek teşkil ediyor. Burada bir konu var. O konu şu: ‘Mış’ gibi yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi baktığımız zaman tabii ki iklim, eylem planları vesaire bunlar hakikaten siyaset üstü konular. Enerji de öyle. Enerji, bu iklim krizinin, çevredeki karbon salınımının ve tüm diğer olumsuz etkilerin yüzde 72,5’i enerji kaynaklarıdır. Yani onun için biz de ne yaptık? Biz de dedik ki ülkeyi 6 ay sonra Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle işte İYİ Parti burada, ittifak üyelerimiz burada; hep birlikte Millet İttifakı olarak yöneteceğiz.
ENERJİ TEMEL BİR İNSAN HAKKI: Onun için bir çalışma yaptık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında CHP’nin enerji politikaları diye. Burada önce bir tasarım yaptık. Neden? Çünkü; inanıyoruz ki enerji bir tasarım işidir. Baştan aşağı tasarlanmalı. Dedik ki bir tercihte bulunmamız lazım. Nasıl bir tercih? Bakıyoruz, 20 yıldır tercihte bulunanların tercihi şirketler olmuş, özel sektör olmuş. Biz dedik ki öyle olmaz. Çünkü enerji bir insan hakkıdır. Temel bir insan hakkı. Onun için ödenebilir, ulaşılabilir, kaliteli olmalı ve vatandaş için olmalı. Onun için biz de tercihimizi vatandaştan yana koyduk. Dedik ki biz kamu politikalarını, kamucu bir anlayışla, kamu-özel sektör birlikte bunu inşa edeceğiz. Nasıl inşa edeceğiz? 20 yıllık olan programda sadece kazanç var şirketler var. Vatandaş, müşteri. 84 milyon nüfuslu koca Türkiye Cumhuriyeti şirketlere teslim olmuş, lobilere teslim olmuş ve dışa bağımlılığa teslim olmuş bir durumda. Onun için öncelikle biz kamunun rolünü artıracağız. Kamunun orada kaybedilen rolünü tekrar inşa edeceğiz.
HEDEFİMİZ YÜZDE YÜZ YENİLENEBİLİR ENERJİ: Orada COP27’de bir beyan açıklaması yapıldı. Altı boş. Bakın, işte onun için dedim, biz tasarlıyoruz ve yapacağız diye. COP27’de açıklanan beyan ile gerçekler arasında dağlar kadar fark var. Başta da söylediğim gibi enerji bir tasarım işidir. Aynı zamanda önümüzdeki vizyon, tamamen yeşil vizyon olacak. Yeşil dönüşüm, biz bunu 2019 yılının sonunda bir terzi edasıyla Türkiye’nin yeşil dönüşümü adı altında bir tabloyla çalıştık, yaptık. Bunu bütün dillere çevirdik. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin büyükelçilerine de gönderdik. Açıklamalarımızı da yaptık. İşte şimdi de görüyoruz ki belediyelerimiz, bunların uygulamalarını yapıyor. Onun için bunları yapacağız ve inşallah başarıyla da sonuçlandıracağız. Evlatlarımızın, gençlerimizin hep birlikte geleceği yeşil. Şimdi ben ‘yeşil’ deyince AK Parti iktidarı bunu dolar anlayabilir. Onun için üstüne basa basa söyleyeyim. Yeşil dediğimiz yaşanabilir bir düzen. Temiz bir çevre, temiz bir enerji üretimi mümkün mü, mümkün tabii. Yüzde 100 yenilenebilir enerji. Hedefimiz bu olmalı. Bunun için de çalışıyoruz.
BU ÜLKENİN ÇALIŞANLARININ YÜZDE 62’Sİ ENERJİ YOKSULU: Bunu bir kitap içinde birleştirdik. Millet İttifakı’nın diğer paydaşlarıyla da bir araya geldik. 6 ana ilke, tema, sektör ve 16 proje belirledik. Dedik ki ilkelerde, şu anda Türkiye’nin geldiği noktada maalesef büyük bir enerji yoksulluğu var. Bu çok önemli. Yani OECD ülkelerinin bakanlarıyla görüşüyoruz. Diğer ülkelerin bakanlarıyla toplantılar yapıyoruz. Daha yeni bu yeşil dönüşümde başarılı olan ülkelerin Enerji Bakanlarıyla bir araya geldik, ziyaret ettik. Orada da bunları hep dile getirdik. En önemlisi, enerji yoksulluğunu ortadan kaldıracağız. Nasıl kaldıracağız? Türkiye’de bir enerji yoksulluğu gerçeği var. OECD ülkeleri diyor ki, gelirinizin yüzde 25’ini eğer enerji faturalarına harcıyorsanız, o zaman enerji yoksulsunuz. Bakıyoruz bizim ülkemize. Şu anda asgari ücretli bir vatandaşımızın faturalarının yüzde 40’ı enerji faturalarına gidiyor. Bu ülkede çalışan vatandaşlarımızın yüzde 62’si asgari ücretle çalışıyor. Yani bu ülkenin çalışanlarının yüzde 62’si enerji yoksulu.
İKTİDARIMIZDA MİLLİ ENERJİ KURULU İNŞA EDECEĞİZ: Bu ülkeye yeni kurullar, kurallar ve kadrolar lazım diyoruz. Sayın Genel Başkanımız da söylüyor. Bu millet, bu yüce millet, bu büyük Türk milleti; inanın, kral değil, kural istiyor. Biz bunun üzerinden çalışmalarımızı yapıyoruz. Bir milli enerji kurulu inşa edeceğiz iktidarımızda ve çok hızlı bir şekilde. Bir yatırım destek ofisi kuracağız. Bu çok önemli. Bütün dünyada örnekleri var. Bunu inşa edeceğiz. Yatırım destek ofisiyle enerjiye, yeşil dönüşüme yatırım yapmak isteyen herkesin arkasında, yanında, sağında, solunda olacağız. Bu parayı biz milyarlarca doları şu anda Rusya’ya bağımlı olmak için ödüyoruz. Bu bağımlılığı artırmak için de iktidar kendini yırtıyor. İktidara gelen insanlar önce bağımlılıktan kurtulmak için mücadele eder. Burası Türkiye Cumhuriyeti ve bu ülkenin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk. O zaman bu ülkeyi yönetenlerin de ulu önderden öğrenecekleri var.
TOGG GELİYOR AMA MİLLET AÇ: Şimdi bir TOGG’umuz geliyor ama millete aç. Şimdi baktığımız zaman biz ne yapacağız? Herkes için eğer yüreğinizde halkı hissediyorsanız o zaman başarılı olursunuz. Bizler yüreğimizin odağına milleti koyduk. Onun için bizim iktidarımıza önce altyapısı tamamlanmış çok kısa sürede şarj edilen ve herkesin alabileceği daha modüler araçlarla vatandaşımızın yanında olacağız. Yepyeni bir doğal gaz politikasına ihtiyacımız var. Bunu da hayata geçireceğiz. Çok kısa vadeli projelerimizi de hazırladık. Aynı zamanda TEİAŞ Özelleştirme niyetleri var belli bir kısmının. Onu ortadan kaldıracağız. BOTAŞ özelleştirme kapsamına da alınmayacak. Yenilenebilir enerji sorunlarını tekrar gözden geçireceğiz. Gerçek anlamda yenilebilir ne olmalı, onları ortaya koyacağız. Enerji devrimini enerjide dönüşümle hayata geçireceğiz. Anlayışımız şudur. Enerji olarak, birimiz karanlıktaysak hiçbirimiz aydınlıkta değiliz.”