ABD’de dinmek bilmeyen üniversite olaylarının iç yüzü

Harvard, Yale, Stanford, MIT gibi dünyanın en seçkin üniversiteleri şu anda çok büyük bir çatışma ortamına dönüşmüş durumda. Bu Amerikan üniversiteleri için son derece yeni bir durum. Amerika’nın saygın üniversitelerinden New York’taki Columbia Üniversitesi’nde kitlesel tutuklamalar yapıldı, onlarca öğrenci polis tarafından gözaltına alındı, tutuklandı. Bunların tek suçları gösteri yapma, üniversite içerisinde protesto çadırları ve masalar kurmaktı.

Temsilciler Meclisi’ndeki cumhuriyetçi milletvekilleri Pazartesi günü kamuoyuna hitap eden bir mektup yazdılar. Açık olarak ve dediler ki “Anarşi Columbiya Üniversitesi kampüsünü sardı, kuşattı” sonrasında da rektörü istifaya çağırdılar. Tutuklananlar arasında bir milletvekilinin kızının da olduğu ifade ediliyor. Sadece Columbiya Üniversitesi değil Yale Üniversitesi’nde de onlarca protestocu tutuklandı. Pazartesi günü sadece New York Üniversitesi’ndeki protestolarda yaklaşık 130’dan daha fazla kişinin tutuklandığı ifade ediliyor.

Harvard’ın kapıları halka kapatılmak zorunda kalındı. Yine aynı şekilde New York şehrindeki Columbiya Üniversitesi’nin kampüs kapıları da güvenlik görevlilerince kontrol edilmeye çalışılıyor. Güvenlik görevlileri kampüse giren kişilere kimlik kontrolü yapıyor. Normal şartlarda Amerikan üniversitelerine elinizi kolunuzu sallayarak girersiniz, öğrenci olmanıza bile gerek yoktur. Üniversiteler herkese açık sivil yerlerdir. Ortadoğu üniversite geleneğinden farklı bir gelenek vardır Amerika’da. Özellikle de Harvard, MIT, Yale gibi üniversitelerde güvenlik kontrolleri görünmeyecek şekilde yapılır veya hiç yapılmaz. Ancak bugün Amerikan üniversitelerinin birçoğu 1970’li yılların askeri üslerini andırıyor: Kapıda güvenlik görevlileri ve üniversite içerisinde protesto yasakları getirilmiş durumda. Columbia Üniversitesi yönetimi başka üniversitelerden öğrencilerin gelmesi de dahil olmak üzere yabancıların üniversiteye girmesini istemiyor artık.

Gösterileri yabancıların dışarıdan gelenlerin kışkırttığını iddia ediyor. Kalburüstü üniversitelerin bile duvarlarına üniversite yönetimleri tarafından bazı uyarılar asılmış durumda. Bunlar da deniyor ki “Üniversite yönetiminden izin alınmaksızın herhangi bir yerde protesto masası açılamaz, protesto çadırı kurulamaz, protesto yapılamaz.” Bu gerçekten anormal bir durum çünkü Amerikan kültürünün temelinde istediğin yerde protesto yapabilmek ve düşüncelerini açıklamak vardır. İfade hürriyeti Amerikan anayasasının da Amerikan değerlerinin de temel taşıdır ve bu temel taşı koruyan en önemli yerler üniversitelerdir.

Bütün yaşananlardan sonra Amerikan entelijansiyası tam anlamıyla siyası panik halinde. Harvardlı öğrenciler ve bazı hocalar da bu şoku yaşıyorlar. Bunun yanında gösterilerde taraf olan Yahudi-İsrail yanlısı veyahut da karşıtı olan hocalar arasında ise farklı duygular var. Geçmişte Amerika’nın önemli üniversitelerinin etrafları çimle kaplıydı. Bugün geldiğimiz noktada ise güvenlik görevlileri protestocu öğrencileri ispiyonlayan, onları kamuoyuna lanetleyen mektuplarla isimlerini açıklayan hocalar ve buna benzer daha pek çok olağan dışı görüntüyle çevrili.

Amerika üniversiteleri kendilerini tanıyamaz vaziyette. Columbia Üniversitesi’nde rektörlük öğrencilerden protestolara son vermelerini istiyor. Öğrenciler ise bu tepkilere karşı daha sert bir şekilde karşılık veriyor, kalabalık daha da artıyor. İşin kötü tarafı Columbia Üniversitesi’nde polisin pek çok öğrenciyi tutuklamış olması ve yönetimin de öğrencilere karşı sert bir pozisyon alması. Bu durum diğer üniversitelerdeki gösterileri de ateşliyor.

Filistin protestosu İsrail’i protesto olarak başlayan gösteriler şu anda ifade hürriyetini koruma gösterilerine doğru yönelmiş durumda. Öğrenciler sadece Filistin ve Gazzeliler için değil, aynı zamanda Amerikan üniversitelerinde akademik hürriyet ve akademik özerklik için de gösteri yapıyorlar.

Gösteriler bütün üniversitelere yayılıyor. Sadece Columbia’da değil veya New York’taki üniversitelerde değil aynı zamanda Yale Üniversitesi’nde de kamplar kuruldu, çadırlar kuruldu, protesto masaları açıldı, duvarlara ilanlar asıldı. MIT’de ise ise öğrenciler üniversitelerini protesto ediyor. Sadece İsrail ve ABD’yi değil ve diyorlar ki “MIT bu suçun ortağı oldu”. Neden? Çünkü MIT verdiği destekle, projelerle, orada insan haklarını ihlal eden firmalara ve politikacılara destek verdi. Bu destek kesilsin istiyorlar. Üniversitelerinin Gazze’de süre giden insan hakları ihlallerini kınamasın bekliyorlar. MIT yönetimi ise öğrencileri uyarıyor. Bunların çoğu son derece sevimsiz uyarılar.

Olaylar kısa bir süre önce doğu kıyısından batıya sıçradı. Doğuda, Kuzey Kaliforniya’da oldukça prestijli Stanford Üniversitesi’nin yüzlerce öğrencisi de dersleri boykot etmeye ve bir çeşit grev benzeri eylemler, gösteriler yapmaya başladılar. California Üniversitesi’nde de öğrenciler Filistin’in özgür olması gerektiğini ve İsrail’in insan hakları ihlallerinin protesto edilmesi kınanması gerektiğini söylüyorlar.

Protestoların yoğunluk kazandığı ve yükseldiği yerlerden biri de Michigan Üniversitesi. Burada da çadırlar ve masalar kuruldu. Bahsettiğimiz üniversiteler dikkat ederseniz Amerika’nın en saygın üniversiteleri. Bir kısmı IV Lig dediğimiz seçkin üniversiteler. IV Lig’in dışında kalan ama isim yapmış dünyanın en iyi ilk 100 üniversitesi arasında yer alan pek çok üniversitede de olaylar başladı. Olaylar bu üniversitelerde başlayınca diğer üniversitelere yani orta büyüklükteki veya ismi daha az bilinen üniversitelere de yayılmaya başladı. Buralarda da öğrenci gösterileri, akademisyen gösterileri yaygınlık kazanmaya başladı.

Columbia Üniversitesi bu hafta öğrenci eylemlerini durduramayarak yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kaldı. Dersler olabildiğince uzaktan yapılacak. Bahar döneminin sona ereceği 10 Mayıs’a kadar bu şekilde idare etmeyi ümit ediyorlar.

Şunu da belirtmek gerekir ki aslında bu olaylar yeni başlamadı. Hamas’ın 7 Ekim saldırısından sonra İsrail Gazze’ye çok sert bir karşılık verdi. Yarıdan fazlası çocuk ve kadın olmak üzere 50.000’e yakın insan hayatını kaybetti, 100.000 civarında insan da yaralandı. Bu, Gazze nüfusunun neredeyse %10’una tekabül ediyor. Bu durum Ekim-Kasım ayından itibaren Harvard gibi üniversiteler başta olmak üzere pek çok üniversitede protesto edildi. Üniversite rektörleri bu protestolara izin verdiler. Çünkü bunların geleneğinde bu vardı. Ancak bu durum bazı çevreleri çok rahatsız etti ve Pensilvanya Üniversitesi ile Harvard Üniversitesi’nin rektörleri istifa etmeye zorlandılar. Bunda bazı siyasilerin de medyanın da büyük etkisi oldu. Harvard ve Pensilvanya üniversitelerinin kadın rektörleri istifaya zorlandılar. Üstelik Harvard rektörü hem kadındı hem de üniversitenin ilk ve tek siyahi rektörü idi. O tarihten bu yana çatışmalar kızıştı ve gelinen noktada mesele çözüleceği yerde daha da derinleşiyor ve büyüyor. Bütün üniversiteleri kapsama eğilimi gösteriyor. Peki çatışmalar neden büyüyor, çatışmaları kızıştıran artıran nedir?

Bunun ilk nedeni polisin öğrencilere gösterdiği uzlaşmaz tavır. Polis ile öğrenciler karşı karşıya bırakılınca gözaltına alınan öğrenciler daha da radikalleşmesi İsrail’le çok bir ilgisi olmayan öğrenciler de üniversitede böyle şeyler olmaz deyip meseleye dahil olmaya başlıyorlar. Yani polisiye önlemler yangına benzin döküyor.

Yangını harlayan diğer bir etken ise İsrail yanlısı medya. Amerika Birleşik Devletleri’nde İsrail’i destekleyen medyanın çoğunun sahibi Yahudi iş adamları. Böylesi gazete ve televizyon sayısı oldukça fazla. Bunların bir kısmı İsrail’i açıktan ve çok radikal bir şekilde destekliyorlar. İşte bu radikal İsrail kanalları öğrencilere terör destekçisi hatta terörist şeklinde hitap edebiliyorlar. Öğrenci protestolarına müsaade eden okul yönetimlerini anti semitik olmakla hatta ihanet etmekle suçluyorlar. İşte bu da ortamı geriyor. Öğrenciler, Yahudi iş adamlarının sahibi olan gazeteleri açtıkları zaman gösterilerini ya göremiyorlar ya da bir karalama kampanyası içerisinde bunları görüyorlar. Bu da insanların sinirlerine dokunuyor ve tepkilerini daha doğal bir şekilde yükseltiyor.

Olayları büyüten bir diğer grup ise İsrail yanlısı siyasiler. Bunların bir kısmı Yahudi milletvekilleri. Özellikle New York ve çevresinde oldukça etkililer. Sadece Yahudi milletvekilleri de değil aynı zamanda İsrail yanlısı cumhuriyetçi milletvekilleri de radikal bir şekilde bu protestoların karşısında yer alıyor ve bu protestolara izin veren üniversite rektörlerini istifaya zorlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu konuda kongrenin yetkilerini de kullanmaktan çekinmiyorlar. Bu milletvekillerine göre protestolar yeni nazi hareketi.

Gençliği çatışmaları kızıştıran üçüncü unsur İsrail yanlısı Yahudi öğrenciler. Daha doğrusu Yahudi öğrenciler ile İsrail karşıtı öğrenciler arasındaki gerilim. Öğrenciler bu protestolar neticesinde birbirine düşmüş durumdalar. Daha önce yan yana odalarda olan hatta aynı odayı paylaşan bazı öğrenciler şu anda siyasi nedenlerden dolayı birbirlerine hasım hale gelmiş durumda. Yahudiler antisemitik bir baskı altında olduklarını iddia ediyorlar. Zaman zaman onlar da gösteri yapıyorlar. Onlar gösteri yapınca da iki grup arasındaki gerilim daha da artıyor.

Gerilimi tırmandıran bir diğer grup ise İsrail yanlısı ve çoğunlukla Yahudi olan iş adamları ve firmalar. Bunlar vakıf üniversitelerini finans ediyorlar. Harvard gibi vakıf üniversitelerinin pek çoğu Yahudi iş adamlarından ciddi miktarlarda bağış alıyorlar. Pensilvanya Üniversitesi rektörünün istifa etmesinde bu unsur çok büyük bir rol oynamıştı. Çünkü Pensilvanya Üniversitesi’ni ayakta tutan, her yıl 100 milyon dolar miktarında bağış yapan bir Yahudi iş adamı. Bu iş adamı “Eğer o rektör orada oturmaya devam ederse ben bu bağışımı geri çekerim” dedi ve bağışını askıya aldı. Bunun üzerine rektör istifa etmek zorunda kaldı. Sadece Pensilvanya Üniversitesi değil pek çok üniversitenin bağışçıları arasında büyük Yahudi iş adamı ve bunların sahibi olduğu firmalar bulunuyor ve bu firmalar bazen açıktan bazen gizlice rektörleri yönetimleri bilgilendiriyor ve diyorlar ki “Bu protestolar müsaade etmeyeceksiniz. Müsaade ediyorsanız ben bu üniversiteye bağışta bulunmam.”

Nitekim en son Kolombiya Üniversitesindeki olaylar neticesinde üniversiteye önemli bir bağışta bulunan Robert Craft adlı bir iş adamı Yahudi iş adamı “Artık buradaki öğrencilerin ve personelin can güvenliği yok. Bu nedenle ben de üniversiteyi destekleme konusunda eskisi kadar rahat değilim” dedi. Yani diyor ki “Üniversite Yahudi öğrencilerini ve hocaları koruyamıyor. Can güvenlikleri yok. Bu nedenle ben de buna, bu suça ortak olmayacağım” diyor.

Olayları kızıştıran bir diğer unsur profesörler. Bazı profesörler açıkça protestoların karşısında yer aldılar. Yani kendi öğrencilerinin karşısında yer aldılar. Meseleye İsrail’i ve siyonizmi eleştirmenin Yahudi düşmanlığı olduğu şeklinde yaklaştılar. Bu yönde kamuoyu açıklamalarında bulundular. Öğrencisi protesto ederken gidip o protesto eyleminin içine karışan Yahudi hocalar bile var. Tabii bunun yanı sıra basiretli davranan Yahudi hocalar da var hatta ve hatta protestoculara katılan pek çok Yahudi var: hem öğrenci olarak hem hoca olarak… Dahası dışarıdan birçok Yahudinin İsrail’in yaptığı hataları eleştirdiğini de görüyoruz. Bunun da teslim edilmesi gerekiyor.

Son olarak olayları bu noktaya getiren önemli bir etken de üniversite yönetimleri. Üniversite yönetimleri -hani halk tabiriyle söyleyecek olursak- pısırık davranıyor, insiyatif almaktan çekiniyorlar. İşin doğrusu bunu çok da yadırganabilecek bir durum değil. Çünkü Harvard gibi Yale gibi Columbia gibi kurumlar geçmişte buna benzer olaylar fazlaca yaşamadılar. Hatta denilebilir ki Vietnam Savaşı esnasında bile üniversiteler bu kadar zorlanmadı. İsteyen istediği gösteriyi yaptı. Biri orada bağırdı, çağırdı; Biri burada bağırdı, çağırdı. Ortam seviyelerde de gerilmedi. O nedenle bu üniversitelerin böyle deneyimleri yok. Kendilerini protestoları engellemek zorunda hiçbir zaman hissetmediler.

Aslında Amerikan üniversiteleri için öğrencilerin protesto yapması olumludur. Çünkü görüşlerini savunan öğrenci bunu protesto yoluyla, eylem yoluyla ortaya döken öğrenci, aslında kişiliği gelişmiş bir öğrencidir. Bunu sağı solu yıkmadan, dökmeden yapabiliyorsa gerçekten bu önemli bir gelişim aracıdır. Amerikan Üniversiteleri tarih boyunca böyle gördüler. Öğrencilerinin düşüncelerini ifade etmesini istediler ama bugün geldiğimiz noktada kongre, basın işte siyasiler bunlar dört bir taraftan üniversite yönetimlerini kuşatmış durumda ve onlara diyorlar ki “Öğrencileriniz düşüncelerini ifade etmesin. Eğer ederlerse biz size desteği keseriz, para da vermeyiz, imkan da vermeyiz. Size yöneticilik de yaptırmayız.” İşte böyle bir durumda üniversitelerin rektörleri, yöneticileri şoke olmuş vaziyetteler. Özetle Gazze’de olaylar olur, Amerika’da üniversiteler karışır, iç siyaset dış siyasetle şekillenir, dış siyaset önce evde belirlenir, başka bir deyişle hem iç siyaseti hem de dış siyaseti bilmek zorundayız. İkisi birbirini tamamlar ve şekil verir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Kadikoy Escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
pendik escort
Kadikoy Escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al
jojobet giriş
jojobet